Sevgili meslektaşlarımız,

TSRM’nin özel ilgi alt gruplarından biri olan Üreme Tıbbında Görüntüleme Grubu’nun ilk toplantısını 16 Nisan 2022’de Adana’da gerçekleştirdik. Sizlere öncelikle bu grubun amacından ve neden bu grubun kurulmasını istediğimizden bahsetmek istiyoruz. Üreme Tıbbında Görüntüleme Grubu’nun amacı deneyimden bağımsız olarak jinekologların ultrason, MR gibi görüntüleme tekniklerini efektif olarak kullanabilmeleri için ek eğitimleri planlanmak ve  görüntüleme tekniklerinin klinik uygulamalarında gelişmeyi sağlamak için araştırmaları teşvik etmektir.  Hepimizin bildiği gibi jinekolojide görüntüleme, kliniği ve fizik muayeneyi tamamlayan araçlardandır. Jinekolojide görüntüleme ile tanısı konulabilen durumların/hastalıkların listesi her geçen gün artmaktadır. Görüntüleme, erken tanının, hastanın tedavisinin biçimlendirilmesinin, ameliyat öncesi planlama/haritalandırmanın en önemli basamağıdır.

Adana’da düzenlediğimiz ‘Jinekolojik Görüntülemenin Püf Noktaları ve Üreme Tıbbındaki Yeri’ başlıklı toplantımız hem Jinekoloji hem de Radyoloji bölümlerinden yerli ve yabancı konuşmacılara ev sahipliği yaptı. Toplantının hedefi görüntüleme tekniklerinin doğru kullanımını desteklemek ve geliştirmek olup, programımıza Polonya’dan Dr. Inga Ludwin ile ‘Jinekolojik Ultrasonun Temel Prensipleri ‘ konusuyla başladık. Dr Inga Ludwin  ultrason cihazının fiziksel özellikleri, 2 boyutla ultrason imajlarının optimizasyonu,normal anatominin değerlendirilmesi, 3 Boyutlu jinekolojik ultrason görüntüsü alma ve değerlendirmesi zor olgularda farklı ultrason yazılımları ile imaj elde edilmesi konularını içeren hem görüntü hem içerik olarak çok kapsamlı bir sunum yaptı. Takiben Koç Üniversitesi Hastanesi’nden Prof Dr Gürkan Bozdağ, fertilite değerlendirmesinde ultrasonun yeri ile ilgili detaylı bir konuşma yaptı. Ultrason ile görüntülemeyle uterin konjenital/edinsel anomalilerinin , implantasyonu olumsuz etkileyebilecek tüm patolojilerin, over rezervi, ovulasyon durumu ve tubal patensin gözden geçirilebildiğini ve hastanın tek doktor ziyaretinde neredeyse fertilite ilgili tüm durumların değerlendirilmesinin doğru ultrason görüntülemesi ve teknikleri ile mümkün olduğunu bizlere gösterdi. Prof Dr Artur Ludwin ise son zamanların tartışmalı konularından  konjenital uterin anomalilerin farklı cemiyet ve otoritelerin( ESHRE/ESGE, ASRM, CUME)  sınıflandırılmasındaki ayrılıkları özellikle uterin septum ve T-shaped uterus odaklı olarak tartıştı. ESHRE/ESGE sınıflamasının yayınlanmasını ile uterin septum tanısı konulan ve histeroskopi yapılan hasta sayısındaki aşırı artışa dikkat çekerek, ASRM ve CUME tanı kriterlerine göre uterin septum insidansını karşılaştırdı. Septum rezeksiyonu ile ilgili  RCT yorumlanarak, çalışmanın kritik eleştirisi verimli bir şekilde yapıldı. T- shaped uterusun ESHRE/ESGE kriterlerinin subjektivitesine ,histeroskopi ile yönetiminin öncesi-sonrası çalışmalar temel alınarak yapıldığını ve randomize kontrollü çalışma olmadığından T-shaped uterusa histeroskopik metroplasti ile müdahale edilmesinin kanıta dayalı olmayan bir uygulama olduğuna dikkat çekti. Verimli ve interaktif tartışmalarla toplantımızın ilk kısmını kapayarak ikinci kısıma Radyoloji bölümünden Dr Cevat Bayrak ile başladık. Fertilite değerlendirilmesinde sıklıkla başvurulan Histerosalpingografi (HSG)’nin raporu okuyarak değil filmi okuyarak yorum nasıl yapılırı zengin HSG arşivini paylaşarak bizlere anlattı. HSG’de, uterin kavitenin tam karşıdan görüntülenmesinin yanlış pozitiflik ve negatifliği en aza düşürdüğü, C kollu dijital röntgen cihazı kullanılması, işleme bağlı komplikasyonları azaltmak ve hasta konforunu arttırmak için hastaya uygun yeni nesil kateter seçimi gibi HSG çekim tekniklerinin önemi tartışıldı. HSG’nin sadece tanı aracı olmadığı ve proximal tubal oklüzyonda tedavi amacıyla kornual kateterizasyon ile selektif salpingografi  örneklerini izledik. Prof Dr Esra Bulgan ile de standart jinekolojik ultrason becerelerinin geliştirilmesi ile submuköz myomların histeroskopi öncesi haritalanmasının, kompleks cerrahilerin, operasyon süresinin, sıvı yüklenme ve inkomplet myom çıkarılma olasılığını öngörebileceğini değerlendirdik.

Toplantının 3. bölümündeyse endometriozis ve adenomyozis tanısında transvajinal ultrasonografi (TVUSG) ve Manyetik rezonans (MR)  ile görüntüleme yöntemlerini konuştuk. Endometriozisin reprodüktif dönemdeki 10 kadından 1’inde bulunduğu ön görülmesine rağmen semptomların başlamasından tanıya kadar geçen süre 7-12 yıl arasında bildirlmektedir. Endometriozis tanısı için aktif bir araştırma yapılmadığı takdirde 10 endometriozisli hastadan 6 tanesinin tanısı atlanmaktadır. Her ne kadar endometriozis ve adenomyozisin günümüzde kabul gören altın standart tanı yöntemi laparoskopi ve histolojik örnekleme olsa da laparoskopinin invaziv natürü ve tüm şüpheli olgulara uygulanmasının sağlık sistemlerinin üzerine yükü nedeniyle hastalığın tanısı çıkmaza girmektedir. Günümüzde görüntüleme teknikleri ile endometriozis tanısı güvenle konulabilmektedir. Endometriozisin görüntüleme ile erken tanısı hastalığın yönetimini ve cerrahi uygulanacak olgularda odakların haritalanmasını sağlar. Böylelikle cerrahinin ve multidisipliner yaklaşımın planlanmasından, hasta bilgilendirmesine ve hastadan alınacak onama kadar hazırlık imkanı sağlanır.

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nden  Radyoloji Uzmanı Dr Mihriban Alkan, derin infiltran endometriozisin tanısını bakmak ile görmek arasındaki farkı keşfettiğimizde derin infiltran endometriozis nodüllerini ultrason ile görüntüleyebileceğimizi gösterdi.  Klinik olarak şüphelendiğimiz hastalarda ultrasonun dinamik görüntüleme yöntemi özelliğini kullanarak overlerin pelvik yan duvarlara, birbilerine veya medialde uterus fikse olduğu durumlarda, rektum/rektosigmoidin vajen , posterior serviks ve uterus posterioru boyunca serbest hareket ettiğinin(sliding işareti) gözlenmemesi derin infiltran endometriozis açısından alarme edici olmalıdır. TVUSG ile sistematik olarak pelvik posterior ve anterior kompartmanın tarayarak ve ipuçlarını doğru değerlendirdiğimiz takdirde endometriozis tanısı kolaylıkla konulabilir.

VKV Amerikan Hastanesi’nden radyoloji uzmanı Dr Metin Vural ise MR ile endometriozisin tanısında optimum hazırlık aşamasından, doğru kesitlerin alınmasının önemini, pelvik ve ekstrapelvik endometriozis nodüllerinin görüntülenmesinin esaslarını tartıştı.

Takiben adenomyozisin TVUSG ile tanısını MUSA kriterleri eşliğinde konuşup, görüntüler üzerinden katlımcılarla interaktif olarak öğrenilen kriterlerin üzerinden geçtik. Başkent Üniversitesi’nden Prof Dr Erhan Şimşek moderatörlüğünde değerli 2 hastamızın katılımıyla canlı ultrason yapabilme imkanı bulduk. Ayrıca ultrason cihazları üzerinde daha önce kaydettiğimiz imajlar üzerinde tüm katılımcılarımızla 3D konstuksiyonunun farklı yazılımlarla nasıl yapılacağı konusunda hands-on pratik yaptık.

Hibrid formatta yapılan toplantı, jinekoljide sıklıkla karşılaşılan durumları kapsayarak ,alanında deneyimli ve stimule edici birbirinde değerli konuşmacılarla siz değerli katılımcıları  bir araya getirdi. Görüntüleme yöntemlerini doğru ve daha iyi kullanımını sağlayarak geliştirmeyi hedeflediğimiz toplantılarımız devam edecektir.

Sizleri derneğimizin 10 – 13 Kasım tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Elexus Otel’de yüzyüze yapılacak olan 10.Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresinde yine alanında yetkin yabancı konuşmacıları canlı dinleyeceğimiz ‘Jineloloji’de Görüntüleme’ kursuna davet ediyoruz.

 

15nisan2022 1

15nisan2022 2

Bu İçeriği Paylaş

12. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi

14-17 Kasım 2024

Kaya Palazzo Otel & Kongre Merkezi, Antalya

Yaklaşan Webinar İçeriklerimize Göz Atın.